Yeni zamlar hayırlı olsun! Nasıl bir millet olduk, Atatürk 10.yıl Nutkunda “Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir” diyor ama ne yüksek karakterimiz ne de çalışkanlığımız kaldı.

Fırsatçı bir millet olduk, Ahlaki değerlerin yerini rant tutkusu ve ego aldı. Acilen Ahlak, Erdem ve dürüstlük
kavramlarını, hayatımızda uygulamaya geçirmeliyiz.

Gıda ve meyve sebze fiyatlarında asgari ücret açıklanmadan zamlar başladı. Üç harfli marketler çaktırmadan ufak ufak fiyatları artırıyor yada üretici firmalar gramajı düşürerek yine gizli zam yapıyor. Sonuçta son kullanıcının veya tüketicinin, gün ve gün ekonomisi küçülüyor. Market raflarındaki fiyatların kontrol altına alınması için çeşitli uygulamalar yapılmaya çalışsa da yeterli “Denetim” olmadığından
etkili olamıyor. Her geçen gün vatandaşın bütçesinden zorunlu gıda alışverişi için her ay daha fazla miktar
çıkıyor. En kısa sürede “FİYATLARIN KONTROL ALTINA ALINMASI” gerekiyor.

Hatta tavsiyemdir: “1 OCAK İTİBARİYLE, TÜM GIDA VE EMTİA FİYATLARINI 6 AYLIĞINA SABİTLENMELİ. DOĞAL GAZ VE PETROL FİYATLARI DA DAHİL MALİYETİ ARTIRACAK VERGİ VE DİĞER HER ŞEYE, 6 AY ZAM YAPILMAMALI”. Böylece Asgari ücret alan vatandaş, 17 bin 2 liranın kullanım ve alım gücü ile en azından 6 ay rahat eder, önünü görmüş olur.

Vatandaşında anlayamadığı, benimde anlamakta zorlandığım konu da şu; bir taraftan Türkiye’de hükümet;
enflasyon ve fiyat artışları ile mücadele ediyorken, bir yandan da Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez bankasınca izlenen sıkı para politikası, diğer yandan da Para Politikaları Kurulu kararıyla sürekli faiz oranı artırılması. İzahı güç, kaotik bir durum.

Geçenlerde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu politika faizini yine 250 baz puan artırarak %42,5 yaptı. Bu faizlerle iş dünyası nasıl ayakta kalacak, 2024 yılı herkes için çok zor geçecek
dikkat çekmek istiyorum. Dolar ve Euro kuru sürekli artmakta, üretim kapasiteleri düşmekte, sadece ihracat rakamları, paranın değerinin döviz cinsinden ucuz olmasından dolayı biraz yüksek, o da ne kadar devam edecek belli değil.

Pandemiden sonra dünyanın çivisi çıktı, ekonomi çöktü, emtia fiyatları arttı, konut fiyatları azami şişti, petrol fiyatları arttı, döviz arttı, faizler arttı, dolayısıyla enflasyon oranı da çok yükseldi. Türk parasının değeri çok düştü. Yine de bu kadar olumsuzluğa rağmen insanlar tüketim alışkanlıklarından vazgeçmiyor, belli bir süre tepki verdikten sonra alışıyor ve hayat devam ediyor ama nereye kadar...